| ||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
Detaylar | ||||||||||||||||||||||
Kazan Tatarları, köklü geçmişi ve zengin bir kültürü olan bir millettir. Kazan Tatarları ve edebiyatı koca bir çınara benzer, her ne kadar bu çınar ağacının dallarını keserek, kırarak yok etmeye çalışanların girişimleri başarısız sonuçlanmıştır. Tarihçilerin fikrine göre, Kazan Tatarlarının kökeni Hun İmparatoru Atilla’ya (400–453) dayanmaktadır. Kazan Tatar edebi dili ve edebiyatı tarihi süreç içerisinde farklı dönemlerden geçmiştir. 1552 yılında Kazan Tatarlarının son devleti Kazan Hanlığı Ruslar tarafından işgal edildikten sonra edebiyat büyük sekteye uğramıştır. Rusların Hıristiyanlaştırma yoluyla Ruslaştırma siyaseti yürütmesinden dolayı Kazan Tatarları millet olarak var olma mücadelesi vermiştir. Onun için Kazan Tatar edebi dilinin tarihi gelişmesinin dönemlere ayrılmasında XVI. yüzyılın ikinci yarısı ve XVII-XVIII. yüzyıllar “Tatar millî edebi dilinin gelişmesinde hazırlık dönemi” olarak adlandırılmaktadır. XVIII. yüzyıl sonu XX. yüzyılın başlarında Tatar dili ile ilgili gramer ders kitapları yazılmış, sözlükler hazırlanmış, kitap baskıları ivme kazanmış, millî tarih yazılmaya, Kazan Tatarlarının kültürü, etnografyası, folkları incelenmeye başlanmıştır. Bolşeviklerin iktidara gelmesinden sonra birçok şey değişmiştir. Sovyet rejimini kabullenemeyen Tatar aydınları yurt dışına kaçmak zorunda kalmıştır. Yurt dışına göç edenlerin büyük çoğunluğu Türkiye’yi tercih etmiştir. Tatar edebiyatında “Sovyet dönemi” başlamış, bu döneminde edebiyat propaganda aracı olarak hizmet etmiştir. Stalin’in aydın soykırımı döneminde birçok Kazan Tatar aydını yargılanmış, sürgüne gönderilmiş, idam edilmiştir. Kitapta, Kazan Tatar tarihi ve edebiyatının farklı dönemlerinde milliyetçi kimlikleri ile ön plana çıkan yazar, şair ve bilim insanlarının hayatı ve çalışmalarını okuyacak, Kazan Tatarlarının yaşadıklarına tanıklık ederek onların sevinç ve hüzünlerine ortak olacaksınız. *Ücretsiz Kargo | ||||||||||||||||||||||